22 Şubat 2011 Salı

söz

Haftalardır durmuştu herşey. Diyet programını uyguluyordum ama  zerre kadar oynamıyordu baskül. Dile kolay. Bir ayyyy!

Deliriyordum. Sonunda doktorum müdahale etti. Biraz kalori düşürdü. Ben biraz daha çok yürüdüm. Ve de bana prozac verdi. Tamamen stresten vücudumu kapatmışım. Değil kilo gram veremiyordum.

Prozac bir hafta oldu daha. Ama placebo etkisi yetti bile bana.

Netice:

Cumadan Salıya 1 (yazıyla bir) kilo!

Artık kırılma noktasını da aştım. Bundan sonra aynı yolda daha hızlı yürüyeceğim! Söz!

14 Ocak 2011 Cuma

obarey

Salı gününden cuma gününe neler neler geçti. Bir de bu bünyeden bir 500 gr daha gitti.

Kiloları vermeyince de gaza geliyorum verince de.... Ya da vermeyince de bazen öff diyorum verince de.

Bugün klasik Türk hesabıyla dedim ki yarım haftada yarım kiloysa her hafta aman  bir kilo daha gitti demek ve su gibi akıp günlerin sonunda aaaa gördün mü 5 kilo daha gitmiş demek ne büyük saadet yarabbimmmmm.

Şimdi bu saadetin peşindeyim. Kuyruğunu tutmak üzereyim.

11 Ocak 2011 Salı

Yeniden

Yine kaç gün geçmiş yazmayalı. Evdeyim bu günlerde. Dolayısıyla gerçekten zor oluyor bu diyet işi. Yeni bir nefsi terbiye etme dönemi başladı benim için.

Bir de yürüyüşlerimi düzene oturtsaydım.

Bugün kantara çıktım yine. Bu aralar durdu rakamlar. Hep aynı. Allahtan üstüne koymuyorum.

Bugün yeni başlamışım gibi hırslandım. Niyeyse.

Salata yapmaya benim kadar üşenen kaç kişi var acaba? Kilolarca salata yapıp buzluğa atasım var:)

6 Ocak 2011 Perşembe

5

Benim bu maraton yürüyüş maratonu temposuna düşse de yarışı bırakmaya hiiiç niyetim yok.

Yazmadığım dönemlerde  hayatımı düzenlemekle meşguldüm. Dolayısıyla disipline verdiğim dikkatin ve emeğin bir kısmını hayati karar vermeye harcadım.

Arada geçen günlerde otelde iş icabı uzun günler geçirdim. Dolayısıyla sürekli bir açık büfe havası vardı. Kilo almadan bu dönemi atlatabildim hatta - 400 daha  gitti.


Şimdi toplamda 5 kilo oldu. Çok yavaş ama  bir daha dönmemek üzere gittiğini biliyorum. Bir bayram, bir yılbaşı, bir yurtiçi bir de şehirlerarası görev dahil bu döneme.

Pazartesiden bu yana tempoyu artırdım.

Günlük yürüyüşlerimi aksatmıyorum.

Bir de dışarıdan da farkedilir oldu verdiğim kilolar.

En güzel motivasyon da bu.

14 Aralık 2010 Salı

ara gaz

Yazmadım çünkü yurtdışı görevi altüst etti düzenimi. Dedim ki herhalde 2-3 kilo almışımdır. Kaç gündür sesim ondan çıkmıyordu. Ama Yüce Oto Kontrol Tanrısı yine sahnedeydi demek ki...

Kaz ciğeri de yedim palinka da içtim hatta arada sosis de yuvarladığım oldu.

Ama... aması var. Demek ki bir yerde birşeyleri doğru tutturdum.

Bundan daha iyi motivasyon olamazdı bana.

Bugün doktor kontrolünde tartıya çıkarken "herşeye yeniden başlayalım mı doktor hanım" demek üzereydim.

- 200 gram dedi. Ben + 2500'e bile razıyken.

Şimdi bu moralle kaldığım yerden devam ediyorum.

3 Aralık 2010 Cuma

rutin

Valla havada ne kokusu var? Bence kebap:)

Salıdan Cumaya - 300 daha gitmiş. Toplamda 3.8 gitti demektir.

Fakat önümüzdeki hafta zorlu bir hafta çünkü yurtdışı seyahatim var iş için. Bu demektir ki bavulda kuru kayısı, ceviz ve sunta bisküvilerime yer açmam lazım.

Bol bol yürümeyi planlıyorum.

Rutine mi  bindi ne bu yeni beslenme programım:)

30 Kasım 2010 Salı

-600

Bence alışkanlık dediğin şey üç haftadan sonra başlıyor. Ayın 3ünde ben bu programa başlayalı bir ay olacak. Bayağı alıştım. Dengeli beslendiğim için aşerme türü yeme içme isteklerim yoka yakın. Sanırdım ki dünya çikolatasız batar, patates kızartmasız deprem olur filan. Şaşmadan dönmeye devam ediyor. Ben de kilo vermeye:)

Bugün de 600 gr gitmiş. Taksitli zayıflama:)